SELİN isminin anlamı: Her mevsim yeşil kalan bitki ve Gür akan su …
AZE: Özgürlük ve El attığı işi en iyi şekilde yapan , becerikli insan anlamına gelirmiş.
(Sevdiğim bir grubun türküsünün kahramanı AZE. )
‘Grup Kızılırmak- Aze ‘
HAZER: kelime kökenleri
Hazar: Barış ve güven anlamında , Hezar : Farsçada bin , pek çok ; Arapçada fen ,ilim anlamında.
Bazı İslami kaynaklarda takva kelimesinin yerine HAZER kullanılmıştır. Takva da Hazer gibi zarar verme ihtimali bulunan şeylerden ve tüm kötülüklerden sakınmak demektir.
‘İki yüzlü ve çıkarcı insanlardan hazer etsen iyi olur. ‘
HAZERGRAD ŞEHRİ : Bulgaristan’daki Deliorman bölgesinde Razgrad şehri Osmanlı Devleti’ne geçince Hazergrad şehri olmuş.
Osmanlı döneminde Kadılık (Adalet) ve Kaza merkezi haline gelmiş olan şehir.
Kişi adlarını inceleyen bilim dalına ‘Antroponomi’ denir. Bu alanla ilgilenen profesör doktorlar ‘’İsmin , aidiyet duygusunun oluşmasında önemli bir etken olduğunu ve ‘ Ben kimim ? Nereye yönelmeliyim ?‘ sorularını sorarken kendisine bir frekans oluşturduğunu ve insanlar üzerinde de bir algı ve farklı frekanları ortaya çıkardığını ‘’ anlatırlar .
İsimlerimin anlamları bilinçaltımda frekans kapıları açmış mıdır bilemem . Bildiğim şu ki yaşadığım her olay , (iyi-kötü fark etmezsizin) tanıdığım her insan bana bir iz bırakmıştır.
Geometri Alanında tanımlanan ;
Nokta ; sivri uçlu bir cismin düzlemde bıraktığı izdir. .
Doğru ; Doğrusal sonsuz noktalar kümesidir.
………………
Hayat felsefemde her olay , her iz bir noktadır. Gün gelecek o noktalar birleşecek ve doğruyu oluşturacaktır.
.
………………
Mehmet Ali Paşa Mah. 2. Sipahi sokakta doğup büyüdüm.
Bizim sokak susam sokağı gibiydi
Helvacı amca gelirdi sesi taaaaa sokağın başından duyulurdu.
‘Çocuklaaarrrrrr ; Helvacı amca geldi , anneye babaya koş ‘
Bu tekerleme hala kulaklarımda çınlanır.
Tonton , beyaz bıyıklı , kasketli , iki elinde bize helva getiren bir amcaydı
Allah nur içinde yatırsın . Vefat ettiğini hissediyorum
El arabasıyla gelen lahmacuncu amcamız vardı
Pamukşekerci amca gelirdi , kuyruk beklerdik çocuklarla …
El arabasında pamukşekeri yapar biz de gözümüzü ayırmadan izlerdik
Yakan top , kaya , üçgen ip atlamaca oyunları ……
Ne mutlu ki hatırlıyorum o günleri
Çok fazla çocuktuk , küçüktüm sayamıyordum
Şimdi gittiğimde minicik gelen o sokak o zaman uçsuz bucaksız geliyordu.
Sebebini araştırmıştım : ‘Etrafı bedenimizle algılarmışız. Bedenimiz küçükse dış dünya büyük gelirmiş.’
Şimdi sokaklar küçük gelse de büyük gelen çokça şey yok mu ?
İlkokuldan beri ayağa kaldırıp sorarlar. ‘ Kendini tanıt .’
Ben Selin Hazer diye başlardım. İsim doğru fakat doğru bir başlangıç değildi.
Sadece Selin değildim ben.
Önce Adam , Adem , Ademoğlu …….
ADAM : Genel anlamıyla insan , insanoğlu
‘Adam böyle yapar mı ? ‘
ADEM : İnsan soyunun atası , ilk peygamber , ilk insan
ADEMİYET : İnsanlık , Beşeriyet
ADEMOĞLU : İnsanoğlu , insan nesli , insan denen yaratıkların hepsi.
‘’Biz , adem oğlunu yüce kıldık. ‘’ buyurmuştur. (İsra Suresi , /70. Ayet )
‘Yaşamak hem vazifedir ,
Hem haktır ademoğluna. ‘
Tevfik Fikret
Önce insanım , kadınım , bir anne babanın evladı , kardeşlerimin ablasıyım .
Sonra Allah’ın bana nasip ettiği , dirsek çürüterek kazandığım ünvanımla ,
Mimar Selin Aze Hazer ‘im.
Dedemler eski Yugoslavya’da savaştan gelip Türkiye’ye sığınmıştır , Balkan Türkleridir.
Göçmen , muhacir , macır derler bizim buralarda.
Aynı zamanda ;
İşçi kızıyım. Mahalle’de doğdum , büyüdüm. Özümü , geldiğim yeri ve geçtiğim yolları asla unutmam.
Tut ki unuttursam bana hatırlatın. Gocunmam !
Mimarlık kazanması zor , okuması ve bitirmesi daha zor ; emekçi mimar olarak , kadın mimar olarak iş piyasasında kendi ayaklarının üzerinde durmak çok çok daha zormuş !
Belki bir başkan kızı , bir vekil dayı i bir müteahhit akrabam olsa belki bir adım önde başlardık :D
Tepki ve tavırlar da daha farklı olurdu da
Olay da biraz ye kürküm ye dimi Neyse….
Acıtasyon yapmayacağım. Kadın-erkek eşitsizliği vs. Asla eşit değiliz , farklıyız !
Bu farklılıklar kimseyi kimseden üstün kılmaz.
Girdiğim her çalışmada , her platformda , özümü inkar etmeden kendimi geliştirmek , ileriye taşımak ana hedefim oldu. Çevreme , aileme , şehrime , ülkeme belki 1 taş da ben koyarım diyerek yola çıktım.
Bu ülkenin emek harcayan , üreten , nitelikli insanlara , gençlere ihtiyacı var. Bu ülkenin her alanda hem aydınlanmaya hem ilerlemeye ihtiyacı var.
Ben tüm yaşanmışlıklarımla ve tüm zorluklarla mücadele ederken hayat amacımı da aramaktaydım.
İnsan denen varlığın bir geliş amacı var. İnsan dünyaya geldiğinde bir çivi çakmalı , birine dokunmalı ; hiçbir şey yapamıyorsa bile her sabah tebessümle insanlara günaydın diyebilmeli…
Benim gibi her şeye rağmen ayakları üzerinde durmaya çalışan birçok emekçi kadın mimarla karşılaştım. Ve biliyorum daha da fazlası var…..
Elimden geldiğince onların yanında olmaya çalışıyorum.
Balık veremem belki ama olta atmasını öğretebilirim.
Onlar için mücadele edebilirim.
Hiçbir şey yapamazsam bile mimari dertlerini dilerim
Tecrübelerimi aktarırım , üstadlarımdan öğrendiklerimi aktarırım.
Çünkü ben mesleğe adım attığımda mimari dertlerimi anlatacak , bana ışık olacak , belki idol olacak bir kadın mimarla karşılaşamadım : ((( Belki çok yoğunlar , belki yeni mimar ; bizim üniversitedeki tabirle mesleğe yeni adım atmış ‘taze mimar ‘ ların sorularına , bilgi açlığına ayıracak vakitleri yoktur. Yine de ön yargılı olmak istemem.
Ve o zaman Mimarlık ‘secret’ sırdı.
Bir hadiste der ki ; ‘Bana bir harf öğretenin , 40 yıl kölesi olurum .’
İslamiyette ilme önem vermeyi gösteren veciz bir söz.
Bazıları da der ki ‘ Boynuz kulağı geçermiş . ‘
Lütfen geçsin yaaaa …. 1 harf öğretebildiğim lütfen beni geçsin ve o da harf öğretsin .Bana da öğretsin
Gurur duyacağım hayatımdaki en güzel şeydir : Bilgi Paylaşımı !
İnsanlık ,beşeriyet ; insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesidir.
Kadınlık ; hayatın kendisi belki de doğurmak , can vermek ,yar olmak….
Belki de kadınlık adı altında çizilen sınırları kaldırıp , mükemmel kadın tasvirlerinin dışına çıktığında ; yani kadınlık tanımını kadının kendisi yapabildiğinde kendisi olacaktır !
Yürünecek yolumuz uzun…….
Başıma gelen , yaşadığım olaylar silsilelerinin sonucunda hayat amacımın önce Hakk yolunda adil bir insan olmak ve mesleğe yeni başlayan kadın mimarların yanında olmak ; belki bir abla ,bir arkadaş,dost olmak , belki psikolojik destek vermek , hukuki haklarını ve prosedürleri anlatmak ,eğitimler vermek , ….
Hayat ve nasip nasıl evriltecekse ……
Ve de Bildiğim her şeyi paylaşmak ve paylaşmak isteyenlere öncü olmak istiyorum.
Benim siyasetim ; öncelikle mesleğe yeni adım atmış kadın mimarlar ve idealist duruşumdur.
Bu yolda dil,din,ırk,renk,cinsiyet, siyasal veya başka bir görüş ,ulusal veya sosyal köken , mülkiyet ,doğuş veya herhangi başka ayrım gözetmeksizin yanımda olan ve yanımda olacak tüm dostlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
"Mimarlık bir meslek değil , hayat tarzıdır !"
Mim. Selin Aze Hazer