Çocuk cinsel istismarı, hem psikolojik hem de toplumsal değerlerimiz bakımından, yüz yüze geldiğimizde en yoğun dehşet verici travmatik bir olaydır.Kimi zaman gün yüzüne çıkarken kimi zaman örtbas edilebiliyor ve tarihsel olarak baktıgımızda ise yüzyıllardır vardır fakat son yıllarda artış gösterrmektedir.
Cinsel istismar, %77 oranında aile bireyleri, %11 oranında akrabalar, %5 oranında çocuğun bakımından sorumlu olmayan kişiler, ve %2 oranında çocuğun bakımından sorumlu olan kişiler tarafından gerçekleşmektedir.
Cinsel istismarda aile içi belirtileri sosyoekonomik durum ,mutsuz evlilik, ayrılık ,üvey anne baba ,aile içi fiziksel şiddetin kabulü anne , babanın uyuşturucu yada alkol bağımlılığı , psikojik sorunları varlığı aile içi istismar riskini artırmaktadır İstismarcı anne-babalar genellikle kendi kişisel memnuniyetini çocuğununkinden üstün tutan, çocuğu gereksinimlerini karşılayacak bir araç yerine koyan, çocukla ilgili gerçekçi olmayan beklentileri olan, katı, duygularını kontrol edemeyen kişilik yapısındadır.
İstismara uğrayan çocukta fiziksel belirtiler, Karın ağrısı ,Kusma ,İştah azalması ,dudak ağız veya genital anal bölgelerinde ağrı, şişlik, kızarma ,iltihap ,idrar yolu enfeksiyonu ,yürüme oturmada güçlük davranışsal belirtiler ise korku kaçınma ,parmak emme tırnak yeme , okul ve disiplin sorunları ,şuça yönelme ,yalan soyleme ,çalma intihar girişimi .evden kaçma ,cinsel içerikli oyunlar, tuvalet egitiminde bozulma, yetişkinlerin cinsel davranışlarını taklit etme sayabiliriz, Psikolojik belirtilerse agorofobi, depresyon,,sosyal fobi, obsesif kombulsif bozukluk,travma sonrası stres bozuklugu, ,dikkat eksikliği Tekrarlayıcı, rahatsız edici düşünceler, olayla ilgili kabuslar, karanlık olayı çağrıştırabileceğinden ya da kabus göreceğini düşündüğü için uyumamak , öfke patlamaları, olayı anımsatan her duruma karşı psikolojik sıkıntılar , güven duygusunun yıkılması, insanlara güvenmeme ve istismarı önleyemediği için acizlik hissetme. Aile bireylerinden uzaklaşma, tekrarlayan psikolojik ağrılar ve kendine zarar verici davranışlarda bulunma sayabiliriz bu belirtileri yaşayan bir cocugunuz varsa zaman kaybetmeden uzmanadan yardım almalısınız.
İstismar riskine karşı her zaman uyanık olmalı ve çocuğunuzu da bu tehlikeye karşı bilinçlendirmek en önemli ebeveynlik sorumluluklarıdır.
Bir taraftan dış dünyaya karşı güvenli alanı oluşturup bu alanı kollarken, diğer taraftan çocuğunuza kendini korumayı öğretmekle riskleri azaltabiliriz 3ila 6 yaş arasında mahremiyet egitimi vermeli ,özel bölgelerine sahip oldugunu bunu ebevyn dısında kimseyle gostermemesi gerektigini ögretmeliyiz.Cocugunuza kendınız dahi opreken izin istemeli evet dedigi tahtirde opmelisinizki cocuk kendıını başlı başına degerli bir birey oldugunu bilmeli hissetmeli. unutmamalıyızki her cocuk eşşiz ve özeldir nizim onlara ne kattıgımız ne ögretigimiz ile şekillenecek saglıklı bireyler olacaktır.