Bazen bir gülesim geliyor ki anlatamam…
Anadolu tabiriyle “gülük” giriyor, çatlarcasına gülüyorum.
Küçük Enişte felaket.
Küçük Enişte mi?
Sinemamızın en özel yapımlarından biri olan “Tosun Paşa” filmindeki bir karakter canım.
Rahmetli Kemal Sunal’ın ve daha birçok sanatçımızın hayat verdiği bu filmi setretmeyenimiz yok gibidir.
Küçük Enişte, Tellioğulları’nın “dayak delisi” bir damadı, eh biraz daha açığa çıkarırsak “iç güveysi” dir.
Sağa sola “horozlanan” horozlandığı kadar da paparayı yiyen komik bir karakter işte...
Ama dedim ya “dayak delisi”…
“Yenilen güreşçinin güreşe doymadığı” gibi filmdeki rakip aile Seferoğlulları”nın delikanlılarından da kötek üstüne kötek yiyen bir tip.
Filmin en güzel sahnelerinin birinde iki ailenin karşılaşmasında her zamanki gibi horozlanıp ileri atılır gibi yapan Küçük Enişte’ye filmin biraz saf, biraz da muzip olan uşağı Şaban veriyor cevabı “Tutmayın Küçük Enişteyiiiiii!”
Seyirci gülmekten kırılıyor tabii.
Ben de işte öyle…
Geçenlerde manşet manşet geziyorum, haber haber dolaşıyorum ya hani, bilirsiniz. İzmir gündemine karavana atmayayım, ufak tefek her şeyden haberdar olayım diye bütün haber sitelerine göz gezdiriyorum ya… (Gerçi hepsinde aynı haberler)
Aha bir bakıyorum aynı horozlanma!
“Sokmam o uzay gemisini İzmir’e” diye yırtıyor kendini bizim küçük enişte, parçalıyor!
İşte o an birden Tosun Paşa filmi geliyor aklıma, Rahmetli Kemal Sunal geliyor, Şaban geliyor; “Tutmayın diyorum, tutmayın Küçük Enişte’yi…” güle güle katılıyorum.
Sanki ne yapacaksa, nasıl durduracaksa?
Kamuoyunu etkileyecek aklınca…
“Halkçılık” yapacak, sağlıktan dem vuracak! Çünkü en hassas noktalarımızdan biri. Olmazsa olmazımız!
İzmir körfezinin kanalizasyon çukuruna dönmesinden, hele hele halkımızın balık tuttuğu sahillerimizin kolibasili düzeyinden hiçbir bilgisi yoktur.
Halkçılık orada yapılmaz çünkü, orada “horozlanılmaz!”
Yahu Mübarek sen aynı horozlanmayı, aynı halkçılığı İzmir’deki “Sermaye” projelerine karşı yapsana!
Toprak satma mesela… Seferihisar’da ve Büyükşehir’de sattıkların geliyor şimdi aklıma…
Neyse, film çok…
***
Hababam Sınıfı’nın bıçkın hocası “Kül Yutmaz”a bile benzettiğim oluyor arada.
Sonra Levent Ülgen’in canlandırdığı “Hallederiz Kadir”i, Şener Şen’in “Kumandan Hüsamettin”leri hep ama hep aynı dozda aynı adamı hatırlatıyor bana…
***
Bir bakıyorsunuz “Dünyayı kurtaran adam” gibi “Türk tarımını kurtaran adam” rolüne giriyor… Bir bakıyorsun Sivas ve Bitlis’i karalayarak Türk Turizmini kurtarıyor…
Bir bakıyorsunuz, İzmir adına bayrak bastırıp bağımsızlığını ilan etmeye kalkıyor, bir bakıyorsunuz para bastırıp ekonomiyi kurtaracağını sanıyor.
En son geldiğimiz nokta…
Tutmayın Küçük Enişte’yi, tutmayın!