Yakın bir süre önce Çin devletinin Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgını ile ülkemiz de dahil olmak üzere dünyada insan sağlığını tehdit eden büyük bir infial yaşanmıştır. Çıkan bu salgınla birlikte insanların yaşamları birçok açıdan olumsuz etkilenmiştir. Salgının olumsuz yan etkilerini engellemek amacıyla devletler tarafından art arda tedbirler alınmaya başlanmıştır.
Sosyal yaşam süreci ile ilgili alınan;
Sosyal mesafe,
Hijyen,
Maske
Gibi önlemleri müteakip toplu taşıma, işyerlerindeki çalışma ortamlarında düzenlemeler, dışarı çıkma yasakları, hastane ve devlet dairelerinde çalışma düzenlemeleri, etkinlikler, seyahat kısıtlamaları gibi birçok ek önlemler alınmış, konu ile alakalı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri çıkarılmıştır.
Alınan tedbirlerden biri de şehirlerarası seyahatlerin valilik iznine bağlanmasıdır. Bu tedbirle birlikte en çok etkilenen alanlardan birisi de Aile hukukuna ilişkin kararlar ve uygulamalar olmuştur.
Şöyle ki, Türk Medeni Kanunu madde 336 “Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hâkim, velayeti eşlerden birine verebilir.” Ve madde 323 “Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan ve kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.” Belirtildiği üzere velayet hakkına sahip olmayan ebeveyn hakimin takdirince müşterek çocuğu uygun günlerde görebilme, vakit geçirebilme hakkına sahipti.
Salgın sebebiyle velayet hakkı kendisinde olan ebeveyn kendisini ve en önemlisi çocuğunu koruyabilmek amacıyla haklı olarak çocuğun diğer ebeveyn ile görüşmesini istememektedir buna mukabil velayet hakkı kendisinde olmayan ebeveyn ise çocuğunu haklı olarak görmek istemektedir.
Velayet ve şahsi münasebete ilişkin konu ile ilgili yasal düzenlemelerde ise müşterek çocuğun menfaatini göz önünde bulundurulmuştur.
21.03.2020 tarihli 2279 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne dayanarak çıkartılan 24.03.20202 tarihli Adalet Bakanlığı Genelgesi, nafaka ve şahsi münasebete ilişkin nafaka takipleri hariç her türlü icra işlemini “ Takiplerin durdurulması kapsamında çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki tesisine ilişkin takiplerin de 30.04.2020 tarihine kadar duracağı ancak mahkemeler tarafından verilen ihtiyati tedbir kararlarının infazına devam edilebileceği “ açıklaması ile durdurmuştur.
Şu anda ise müşterek çocukla şahsi münasebete ilişkin diğer engeller ise, seyahat yasağı ve 20 yaş altındaki çocukların belirli saatlerle dışarı çıkması ile alakalı getirilen kısıtlamadır. Tüm bu düzenlemeler karşısında velayeti kendisinde olmayan ebeveyn Aile Mahkemesi’ne başvurarak annelik/babalık duygusunun tatmin edilmediğini, çocuğun menfaati açısından da problem olduğunu belirterek ihtiyati tedbir talep edebilir. Lakin ebeveynin de öncelikli olarak çocuğunun menfaati açısından ne uygunsa o konuda karar verilmesine yönelik hareket etmesi gerekmektedir. Çünkü hakimin önceliği müşterek çocuğun menfaatine hangi karar uygunsa onu vermek olacaktır.
Özellikle bu sıkıntılı günlerde ebeveynlerin salgını bahane ederek müşterek çocuklarını göstermeme veya velayet hakkı kendisinde bulunmayan ebeveynle iletişimlerini güçleştirmemesi gerekmektedir.