İtalyanca kökenli olan moda kelimesi toplumsal beğeniye uygun olan geçici yenilik demektir. Latincede ise “hemen şimdi” anlamına gelen “modo”dan türetilmiştir. Peki, sizce nedir moda ya da modaya olan bu tutku? İşte bugün biraz bu tutkuyu konuşalım, istiyorum.
Aslında birçoğumuzun aklına moda dendiğinde kıyafet gelir; fakat moda sadece kıyafet değildir. Müziğin, sanatın, edebiyatın her şeyin bir modası, bir eni vardır. Bu “en” insanların farklı olma çabasından da doğmuştur diyebiliriz. Farklı olmak adına karışık görünmemek ve göze hitap etmek için doz çok önemlidir. Coco Chanel’in dediği gibi “Moda mimari gibidir, söz konusu olan oranlardır.”
Bana sorarsanız moda hayatın kalbidir, zaman zaman ritmi değiştiren de en moda dediğimiz son trenddir. O en moda olan toplumca en çok sevilen en çok beğenilendir. Tabii bunu sosyete dediğimiz kesim belirlemektedir; ilk onlarda görülen sonra yavaş yavaş her kesime kadar inen moda, bu şekliyle de demode olunca sosyete için sürekli değişen bir simge olmaktadır.
Gelelim tutku kısmına...
Akıllı telefonlarımızla birlikte Madonna’nın evine kadar ulaşınca işin tutku boyutu da oldukça büyüdü. Dünyaca ünlü starların, ikonların, vergi rekortmenlerinin kullandığı saç, giydiği ayakkabı, taktığı çanta, yaptırdığı manikür, kullandığı paspas, evindeki duvar boyasına kadar her şeyi en moda olarak benimseyip, onların bu “en moda”sına karşı bir tutku oluştu birçoğumuzda… Bu tutku öyle ki sürekli değişen ve yenilenen modayla kimini yarış hâline sokup alt etti; kimini bu hırsla yoluna devam ettirdi.
“Aa bak şimdi bu çok moda” dendiğinde kendi fikrinizi ona katmadan kabule geçiyorsanız; işte orada bir alt olma durumu söz konusu oluyor kanımca. Çünkü toplumda geniş bir kitle tarafından benimsenen belirli bir giyim tarzı o geniş kitle kullandığında moda oluyor. Dolayısıyla bu belirlenen giyim biçiminin moda olabilmesi için herkesçe yayılması ve kabul edilişi ön koşul oluyor. İşte tam da bu noktada insanlar giydikleri ve satın aldıkları şeyin moda olduğuna inanarak giyiyor ve buna inanmak istiyorlar.
Diğer yandan da ufak dokunuşlar ve yorumlar sizi kendi “en moda”nıza yani tarzınıza götürdüğünde ise sizi sizinle buluşturuyor. Benim için de en büyük görsel şölen moda olana kendinizden bir şeyler katıp tarzınızı ortaya koyduğunuzda başlıyor.